15 Eylül 2014 Pazartesi

Sonu gelmeyen bahar.

Günlerden yine sıfırdan planlanmamış bir gelecek. Her zaman sıra gelen hayaller ve hayatlar. Hep gerçeğin kırıntılarını taşıyan hayaller. Alışılmışlıklar. Her şeyi boşvermek üzere bugün yeni bir sayfa, istenmeyen yeni ve bomboş bir sayfa. Bomboş bu sayfayı size hediye eden insanlar ve sebeblere burdan bol bol selamlar...

Bugün o kadar garip ki. Alıştığınız bazı şeyleri sanki bir anda sizin elinizden almışlar ve hayat enerjinizi sıfırlamışlar. Düşünmek güzel gelirken biranda bomboş kalakalmış. Gözünüzü kapattığınızda yanlışıkla aklınıza gelen bir şeye inanıp onunla ilgili bir sürü şey hayal edip uyanığınızda bu ihtimallerin çok uzak olması o kadar alçakça bir duygu ki. Her zaman yanımda dediğiniz arkadaşlarınızla bile yabancı gibisiniz, her zaman hayalinizdeki kızı düşünmekten çekiniyorsunuz. Gökyüzü kadar derin ama uzay kadar karanlık bir kapalı kutunun içindesiniz. İçinizde olan yaşam isteği ve idealleriniz ayakta tutuyor sizi. Aslında hiç birşey o kadar sikinizde değil ki. Yanımda olmayan o kadar çok arkadaşım yanımda ki, yanımda olmayan o kız bile o kadar yanımda ki oyüzden o kadar yalnızım ki! Uzatmıcam selamlar olsun o arkadaşlar, selamlar olsun o kız. Benim için "o kişiden" farkınız yok artık. 

4 Eylül 2014 Perşembe

Hiç yokken, bir varmış

Hiç yokken, bir varmış.. Kendimizi hep kandırdık şu zaman kadar hep birinin peşinden koştuk, vardık ve sanki sadece bunun için yaşadık. Ama aslından hiç olmadık. Karamsarlığa düştüğümüz zamanları hatırlayın içilen alkollerin yazılan yazıların haddinin hesabının olmadığını hatırlayın, şimdi onların hepsini unutun çünkü karşınızda tekrardan bam başka bir insan var. Yeni hayalleriniz, yeni hedefleriniz var, kalbiniz daha uyumlu atıyor. Yoktan var olan bu kişi hayatınıza sanki bir yerlerden gönderilmiş bir hediye.. Bu saatten sonra her şey unutulmuş, MANTIK denilen saçma kelime sizin için anlamını yitirmiş. Tek gerçeğiniz onun ışıl ışıl parıldayan iki gözü olmuş, düşünmek için bir amacınız olmuş, pes etmemeyi tekrardan öğrenmişsiniz. Evet ben müzik dinlerken kelimelerin içine hapsolan ben müziğin melodisi ve o eşliğinde  kelimeleri bile duymuyorum. Samimiyetimin doruklarında yazdığım bazı yazılar bazı hayallerden çok farklı bir şey bu, sonsuz bir bahar gibi bu. Hiçlikten, varlığa dönmüş bir ruhun aşkın kırmızısında kendini kaybetmesi gibi bu. Kelimelere sığdıramayacağım daha bir sürü şey.. Benim dünyama hoş geldin umutlarımın iki gözü.